Biyografi, edebiyat, siyaset, sanat gibi alanlarda tanınmış ve önemli başarılar elde etmiş kişilerin yaşamlarını, eserlerini ve deneyimlerini halka veya okuyuculara duyurmak amacıyla yazılan inceleme yazılarıdır. Bu tür yazılarda yalın, açık ve objektif bir dil kullanılır. Eski dönemlerde bu tür yazılara "tercüme-i hal" adı verilmiştir. Divan edebiyatındaki karşılığı ise "tezkire" olarak bilinir. Edebiyatımızdaki ilk biyografi örneğini Ali Şir Nevai vermiştir. Biyografiler, genel olarak bir kişinin yaşam öyküsünü konu alır ve bu öykülerde ünlü kişilerin çalışmaları ve düşünceleri ele alınır. Biyografilerde objektiflik, açıklık ve sadelik oldukça önemlidir. Biyografisi yazılacak kişilerin hayatları, çevreleri ve yaşadıkları dönemler hakkında geniş bilgi toplanması gereklidir. Eğer yazar kendi hayatını anlatmışsa, bu tür yazılara "otobiyografi" denir. Biyografilerde, kişinin aile hayatı, mesleki alanı, eğitimi, arkadaş çevresi, akraba çevresi, evliliği, çocukları, başarıları ve eserleri ele alınmalıdır.

Cahit Sıtkı Tarancı, 4 Ekim 1910 yılında Diyarbakır'da dünyaya geldi. Öğrenim gördüğü Galatasaray Lisesi'nden mezun oldu. Daha sonra Mülkiye Mektebi'ne devam etti ve kısa bir süre de Ankara Yüksek Ticaret Okulu'nda eğitim gördü. Daha sonra Sümerbank'ta memur olarak görev yaptı. 1939 yılında Paris'e gitti. Paris radyosunda Türkçe yayınlar spikerliği görevi yaptı. 2. Dünya Savaşı'nın başladığı yıllarda yurda dönüş yaptı. Askerliğini bitirdikten kısa bir süre sonra İstanbul'da babasının iş yerinde çalıştı. Sonraki dönemlerde Ankara Anadolu Ajansı'nda çevirmenlik işinde çalıştı. Toprak Mahsulleri Ofisi ve Çalışma Bakanlığı'nda da bir süre görevde bulundu. Bir süre sonra geçirdiği kısmi felç sonucunda konuşma yeteneğini kaybetti. Tedavi için gittiği Viyana'da 12 Ekim 1956 yılında 46 yaşında hayatını kaybetti.